Fatih DUMAN
   
  İnsan Kaynakları Yönetimi
  Kriz nedir? Ne değildir?
 



1- Kriz nedir? Ne değildir?

A.A.: Kriz işletmenin mevcut konumunu ve geleceğini etkileyen hiç beklenmeyen bir anda ortaya çıkan ve genelde önlem alınmakta geç kalınan olumsuz bir durumdur.Kriz olumsuz bir kelime olmasına rağmen bazı sektörler ve şirketler için yarattığı fırsatlar açısından olumlu olarak da değerlendirilebilir. Krize ulusal ve uluslararası politikalar sebep olabileceği gibi kurumsal anlamda da şirketlerin yaşadığı kısa ve uzun süreli farklı boyutlarda krizlerde söz konusu olabilir. Türkiye gibi inişli çıkışlı ekonomik ortamda şirketlerin vizyon geliştirme, hazırlıklı olma karşılaştıkları kriz durumlarında alternatifli çözüm ve planları yapmaları gerekmektedir. Kriz öncesi, kriz anı ve kriz sonrası, işletmelerin kurumsal hedefleri ve aldıkları her karar çok önemlidir. Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olduğundan, işletmeler ve yöneticiler her zaman kriz potansiyelini göz önünde bulundurmalı ve o anda bu zorlu durum en az nasıl zararla atlatılabilir veya krizi nasıl olumlu bir fırsata dönüştüre bilirizi planlamaları ve düşünmeleri gerekir. Kriz anında alınan önlemler; genelde üretimi küçültme, işten çıkarma, yatırımları durdurma şeklinde olmaktadır. Panik havasında olan bu işlemler bazen işletmeye daha fazla risk ve durağanlık getirmektedir. Plansız küçülme, Nitelikli ve birikimli personelin kaybı, bununla birlikte pazar ve müşteri kaybı da söz konusu olmaktadır.

Daha akılcı yöntemlerle, iyi planlama, eğitim, motivasyon ve öngörü ile kolay atlatılabildiği düşüncesindeyim. Şirketlere daha uzun dönemli yaklaşımlar ve stratejiler geliştirmesini önerebilirim. Türkiye ciddi bir ekonomik potansiyele sahip olmakla birlikte daha bilinçli politikalarla ve güç birliği ile krizlere maruz kalmamızın biraz olsun önlenebileceği düşüncesindeyim.

İşletme Yönetimi açısından bakacak olursak; güven ortamının sağlanması, çalışanların motivasyonu ve iletişimin sürekliliği, değişimin hissettirilmesi, esnek yönetim politikaları, günü kurtarmak değil uzun vadeli stratejiler ve hakimiyet....................

Bireyler açısından bakacak olursak; çalışmak, özveride bulunmak, self (Kişisel) motivasyonu sağlamak, etkili iletişim ve birliktelik ile güçlerin birleşmesi ve umudun tükenmemesi, tavrını ve tarzını benimsemeleri gerekmekte...........

2- Sektörünüzü, sizi nasıl etkiledi?

A.A.: Kriz dönemlerinde, sektörlerdeki durgunluk, firmalar arası rekabet, ekonomik dengesizlikler siyasi iktidara olan güvensizlik ve belirsizlik, maalesef istihdam ve iş fırsatlarını etkiliyor. İş arayanların işverenlerden talepleri ve beklentileri maalesef geçmişe göre azalmaya başladı. Krizden sonra iş başvurusunda bulunan kişiler, kariyer planlarını bir tarafa bırakıp artık ne istediklerini, ne ücret talep ettiklerini, ne gibi haklara sahip olabileceğini işverenlere sormuyorlar ve söz konusu şirketin şartlarına uyum göstermeye çalışıyorlar. İşverenler tarafından bir pozisyon ihtiyacı doğduğunda nitelikli ve deneyimli işgücünü tercih ediyor ve maliyet açısından çok da avantajlı oluyor.

3- Neler yaptınız? Krizi nasıl yönetmeye çalıştınız?

A.A.: Danışmanlık sektöründeyiz. Şirketlere yönelik İnsan Kaynakları ve Yönetim Organizasyon konusunda danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bireylere yönelik ise kariyer planlama, iş arama ve girişimci geliştirme programlarımız mevcut. 10 yıldır kendi işim olarak da devam ediyorum. Tabi zor ve mücadele dolu günler geçti diyebilirim. Krize ve iş potansiyelimize bağlı olarak o günün şartlarında varolan başarılı işgücümüzü hiçbir şekilde kaybetmedik. Yine sahip olduğumuz müşterilerimizin varlığını kalıcı kılmaya, ilişkilerimizi daha da güçlendirmeye çalıştık. Müşterilerimiz kriz dönemlerinde doğal olarak yeni kadrolar açmadılar ve personel alımlarını, krizin olumsuz etkisi geçene kadar durdurdular. Müşterilerimize ve çalışanlarımıza, motivasyon ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimler verdik. Yeni müşteri ziyaretleri yaptık. Şirket harcamalarında daha tasarruflu davranmaya özen gösterdik ve en önemlisi iş arayışında bulunan nitelikli ve uzman profesyonellerle birlikte yeni projeler geliştirdik ve proje bazlı çalıştık. Yurt dışında aktif çalışmalar ve araştırmalarda bulunduk. Girişimcilik konusunda kendimizi geliştirdik. Kariyer Planlama ve Kariyer Danışmanlığı konusunda yurt dışından know-how edindik ve uygulamalarını gerçekleştirdik. Farklı alanlarda daha fazla iş alanı yarattık, hizmet çeşitlerimizi, uzmanlık alanımızdan ayrılmadan arttırdık, riski bölmek ve farklı gelir kaynakları yaratmak için uğraştık. Kişisel ve şirket olarak harcamalarımıza özen gösterdik. Güven ortamı sağlayarak çalışanlarımızın güvenini kazandık,iyi niyetle ve mücadele ruhu ile devam ettik ve başardık.

Sektörde kalıcı olmanın şartlarından biri de iyi niyet, dürüst çalışma ve yardımsever olmaktır. Her şey para demek değildir. Yaptığımız yatırımlar her zaman insana ilişkilere ve zamana olmuştur. Her imkansızlık bir çözüm doğurur zor anlarda bile karşımıza çıkan fırsatları tüm gücümüzle değerlendirdik ve kriz anlarını olumlu hale dönüştürmeye çalıştırdık ve umutlarımız hiçbir zaman tükenmedi. Bir iş kadını ve bir iş adamı açısından, beklemek, sabretmek doğru strateji geliştirmek ve zamanı kollamak önemli bir meziyettir. Hızlı ve alternatif çözüm geliştirmek de olması gereken niteliklerden.

4- Krizleri aşmak için neler yapılmalı ? Bireylere ve şirketlere önerileriniz neler ?

A.A.: Girişimci için;

Olumlu Yönler

  • Pazardaki olumsuz koşullar plansız hareket eden veya krize hazırlıksız yakalanan rakiplerin dayanma gücünün tükendiği noktada piyasa içerisinde yeni dengelerin oluşmasına sebep olur. Azalan rakip sayısı, ürün kalitesi ve hizmette müşteri beklentileri ile fiyatlandırma ve şirket rasyoları yeni denklemlere oturacaktır. Bu, işini henüz kurmadan krize yakalanan girişimciler için gözlem avantajı sağlayacaktır.
  • Krizde, artan rekabet satın alım vadelerini uzatabilir.
  • Her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardır. Piyasanın yükseliş trendine yetişmek için yeterli hazırlık ve planlama zamanı kazanan girişimci avantaj elde eder.
  • Varolan marka veya pazar sahibi şirketleri ucuza satın alma olanağı.

Olumsuz Yönler

  • Yeni iş kuran girişimcinin yaşadığı sıkıntılardan olan sermaye ihtiyacı, tüketimin kısılması sebebiyle (fiyat hassas ürünlerde) müşteri oluşturma sürecinde yaşanan sıkıntılar. Ancak, bu sıkıntıları büyük küçük çoğu rakibin yaşıyor olması, eski firmaların bu gibi koşullarda tecrübe sahibi olmadıklarını varsayarsak dengeleyici unsurdur.
  • Kriz döneminde kurulan yeni iş, daralan pazar, dolayısı ile satış ve para tahsil zorluğu çekecektir. Organizasyon geliştirme dönemine girmesi gereken şirket günü kurtarma savaşını kazanmak uğrunda kuruluş vizyonundan, orta ve uzun dönemli hedeflerinden sapmak veya onlara aykırı stratejiler geliştirmek zorunda kalabilir. Girişimcinin bu dönemde aldığı kararlar, bir strateji çerçevesinde ortaya çıkıp uygulanmıyorsa, girişimcinin aile huzurunu korumayı da unutmaması gerektiği an gelmiştir.

Kriz dönemlerinde küçük işletme sahiplerinin her zaman daha fazla avantajı vardır. Esnek organizasyon, küçülme ve büyüme açısından kolay hareket edebilme, maliyetlerin düşük olması, krizleri atlatmaları açısından daha kolay olmaktadır. Büyük organizasyonlar bu konuda daha fazla darboğaza girmektedirler. Yine böylesine zor dönemlerde girişimci olmak, yatırım yapmak, istihdam yaratma açısından da önem taşımaktadır. İşletme sahipleri krizi atlatabilirlerse ve varlıklarını koruyabilirlerse işlerine ve yaşamaya devam ederler ve sektördeki bilinirliklerini artarlar ve hala hizmet vermeye satış yapmaya devam ediyorlarsa bu onlar için mutlaka artı puan olacak ve değer katacaktır. Sahip oldukları işgücünü, insan kaynağını da iyi değerlendirmeleri kaybetmemeleri gerekmektedir. Motivasyon sürekliliği olmalı, eğitimlere devam etmeli ve iletişimi güçlü tutmalı ...

Girişimcilik konusundaki sorular...
1- Girişimcilik neden önemli ?

A.A.: Girişimcilik ülke boyutunda önem taşıyan, girişimcilik potansiyeli yüksek bir konumda bir ülke olarak istihdam açısından, etkili bir konu. Yaşanan krizler zaman zaman daralan ekonomi, iş fırsatlarının azlığı ve deneyimli işgücünün artık profesyonel iş hayatlarından sonra kendi işlerini kurma ve patron olma istekleri aynı zamanda da ülke kapasitesinin ve potansiyelinin çok uygun şartlar içermesi girişimcilik olgusunun ve döngüsünün ilerlemesine gelişmesine ve hızlı yol almasına neden olmuştur. Özellikle de hizmet sektörü, küçük ölçekli işlerin kurulmasının istihdama katkısı mutlaka olmaktadır. Yeni kurulacak işlere, iyi fikirlere KOSGEB, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği'nin Türkiye için tahsis ettiği fonlardan ve desteklerden yararlanma imkanı doğmuştur. Yine kalkınmada öncelikli illerde yatırımlara teşvikler çok.

2- Girişimcilik deneyiminiz oldu mu? Karşılaştığınız sorunlar nelerdi ?

A.A.:11 yıl önce yaşadım. Kendi işimi yapmaya başladığımda hissettim. Cesaret, özveri, mücadele ve öğrenme ile başladı her şey. Hiçbir şey kolay değildi. Önemli olan yaptığınız işin size, kişilik özelliklerinize uygun olması, bilgi beceri ve davranış özelliklerinizle yaptığınız iş birbiri ile uyumlu olmak durumunda. İşler her zaman yolunda gitmiyor bir de hizmet sektörü olduğunda, ancak işi başardığınızda kazandığınız için bir türlü istikrar olamıyor. İşin istikrarlı gidiyor olması birçok etkene bağlı ve yıllar sonra bunu öğrendim ve uygulamalarını ancak gerçekleştiriyorum. Yine de dengesiz bir ekonomik ortamda istikrarı uzun süre kılmak ve üzerine bir şeyler eklemek kolay olamıyor.

3- Girişimcilerin başarılı olması için neler gerekli?

A.A.: Girişimci, hayalleri olan kişidir. Risk alabilen fırsatları gözlemleyebilen, yatırımı yapıp organize koordine ve kontrol eden, sermayenin sahibi, riski üstlenen, gerekli bilgi ve beceriye sahip kişidir. Kendine güvenmeli -iş hayatının içindeyken bu güven giderek artar-İş fikrine inanmalı o yolda devam etmeli ve yılmamalı, Gerçekçi olmalı, zorluklarını değerlendirmeli ve hazırlıklı olmalı, Güçlü bir motivasyona sahip olmalı,Zihinsel açıdan dayanıklı ve kapasiteli olmak , Fiziksel açıdan dayanıklı olmalı, Tekrar savaşma gücüne sahip olmalı. Bir şanssızlık'dan sonra kendini kolayca toparlayabilmeli, Sebatkar olmalı. Tekrar ve tekrar denemeye hazır olmalı, Hem çalışan hem de işveren olabilmeli, Kendi kazancından önce işini devam ettirmeyi düşünmeli, Özel ve kamu sektöründe iyi ilişkiler kurmalı, Başarılı bir ilişki ağı yaratmalı, Kimlerden hangi alanlarda yararlanacağının planlamasını yapmalı ve iyi teşhis yeteneği olmalı, Gerekli düzeyde bilgi beceri ve deneyim sahibi olmalı ve kendini yetiştirmeli Organize olmalı, neyin nerede olduğunu bilmeli,Detaylara özen göstermeli, Rahatlayıp gevşeyebilmeli, stresi kendinden uzaklaştırmalı, Öğrenmeye ve gelişmeye açık olmalı, Yeni fikirlere açık vizyoner bir yapıya sahip olmalı,Yaratıcı olmalı,çözüm geliştirmeli,Güvenilir ve dürüst olmalı,Espri duygusuna ve yeteneğine sahip olmalı,Liderlik yeteneğine sahip olmalı Cesaret, yetenek, yöneticilik, inisiyatif kullanma, doğru risk alma, zaman yönetimi, hız, çevre ve başarılı ilişkiler yönetimi güçlü, hayata dair beklentilerinin ve hedeflerinin belli olması.

4- Başarılı girişimcilerinin artması için ilgili "Birey ve Kurumlar" ne yapmalı?

A.A.: Özel Sektör
Büyük şirketler kendi içlerinde innovasyonu ve yenilikçiliği (Ar-Ge'nin yeni ürünler haline dönüşmesini) desteklemelidir. Hiyerarşik ve hantal kurum yapıları çoğu zaman yaratıcılığın ve girişimciliğin önündeki engeller olarak ortaya çıkmaktadır. Büyük kurumlar, spinn-off'ları desteklemeli, ortak olacakları bu küçük ve yeni şirketlerin ana yapının kurumsallığını dinamizmlerini ile canlandırmalarını sağlamalıdırlar. Bunu gerçekleştirirken yeni kurulacak şirketlere sadece finansal değil aynı zamanda piyasa tanınırlıkları, müşteri portföyleri ve network (ilişkiler ağları) ile destek olabilirler. Bu yöntem, piyasa kartelleşmesini engelleyecek ve ekonominin motoru olan KOBİ'lerin pazara sağlıklı adım atmalarını sağlayacaktır. Daha da ötesinde, işini kuran kişi, seçilmiş girişimci olacaktır. Zira, ilk adımda, söz konusu yeni girişimci, kurumsal şirket kültürünü de almıştır ve tecrübeli bir yönetimin süzgecinden geçmiştir.

NGO's (Non Goverment Organization)
Kar amacı gütmeyen toplum kuruluşları aydınlatıcı seminer ve toplantı dizileriyle girişimcilik ruhunu topluma aşılamalı, yurt dışı örneklerini ve Türkiye içerisinde ve dışında başarılı olmuş girişimcilerimizi kamuoyuna daha sık getirmelidir. NGO's ve Özel danışmanlık kurumları yurt dışından sağlanabilecek çeşitli finansman olanaklarını tanıtmak için çaba harcamalıdırlar. (AB fonları, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası gibi kurumlar.) Bu kurumlar desteklenmelidirler.

Kamu ve Yarı Kamusal Kurumlar (KOSGEB)
Girişimciliği desteklemek üzere altyapıyı hazırlamalı, uluslararası programları kamuoyuna tanıtma ve taşımada yardımcı olmalıdırlar. Emeklilik fonlarının, girişim sermayesi fonlarına (Amerika'daki örnekleri benzeri gibi) kaynak olmalarını bekleyebiliriz. Bu sürecin önündeki olası yasal veya operasyonel engelleri kaldırmalıyız. Girişimciler, Ekonomik göstergelerin olumluya dönmesi ile beraber direkt ve dolaylı vergilere yansıma beklemeliler. Yatırım ortamının ekonomik ve politik istikrar ile sağlanacağı aşikardır.

Bireyler ve Toplum
Bireyler kariyer planlamalarını yaparken ve mesleklerini seçim itibariyle iş tecrübeleri de kazandıktan sonra daha bilinçli olarak kendi işlerini yapmayı da tercih edecekler diye düşünüyorum. Girişimcilik ruhu zamanla gelişecek kendi patronun olma isteği ağır basacak ve azimle ve hevesle bunu gerçekleştireceklerdir. Başarmaya başladıkları anda da bu yolda devam edeceklerdir. Aile desteği, arkadaşların desteği ve inanmaları girişimcilikte önemli unsurlar. Kişiyi motive eder, kendine güvenini sağlar, olumsuzluklarla savaşmayı ve mücadeleyi öğrenir.

5- Sizce ulusal düzeyde girişimcilik nasıl başarılı olur?

A.A.: Ülkemizde girişimciliğin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi ile ilgili politikalar ve hedefler mevcut. Küçük ölçekli işlerin kurulması, teknolojiye verilen destekler ve yine kalkınmada öncelikli yörelerde de yeni işlerin ve yatırımların kurulması ile ilgili teşvikler söz konusu.Girişimciliğin desteklenmesinde aile içi ve toplumsal yaklaşım en önemli faktörlerdir.Bunun yanı sıra, girişimciler için sağlanacak mikro krediler, girişim sermayesi, yatırım promosyon ajansı, yatırımı teşvik edici unsurlar arasında sayılabilir.

6- Kriz döneminde Girişimcilik neden önemli ?

Yeni girişimcilere sağlanacak mikro kredilere yönelik Kredi Garantileri, girişimcilere iş fikirlerini gerçekleştirirlerken koçluk yapacak iş danışmanlarının varlığı ve bu danışmaların belli bir sisteme bağlı olarak uluslararası akreditasyonu almaları sağlıklı gelişimin garantisi haline gelecekleri için önem kazanmıştır. Komşuya bakarak yatırım yapma dönemi geçmiştir. Bu sebeple, girişimci özellikleri taşıyan kişinin, ve bu girişimcinin hayat felsefesi ve vizyonuna uygun, gerçekleştirilebilir (Pazar-teknoloji-organizasyon,vs) bir iş fikrinin seçimi ve fikrin hayata geçirilme süreci ile kurulacak işin hayatta kalış veya başarı oranını arttırmak üzere iş planı!!!! hazırlanması elzemdir. Girişimci için Network (ağyapı-ilişkiler ağı), hayati öneme sahiptir.

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, kar amacı gütmeyen organizasyonlar buna benzer şirket network'leri oluşturmuşlardır. (Esnek iş network'ü) ki amaçları Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin yeni pazarları fethetmelerinde, dolayısı ile ekonomik kalkınmayı desteklemede yardımcı olmaktır.

Fransa'da, 'Boutiques de Gestion' (İşletmecilik Mağazaları) network'ü (ağyapısı) 18 senedir faaliyettedir ve bu süre zarfında 45.000 yeni iş girişimine destek vermiş, bu yolla her yıl 6000 yeni iş pozisyonunun yaratılmasına yardımcı olmuştur (1996 rakamları). Bu organizasyon, Bakanlığa bağlı olarak çalışmakta ve genç girişimcilerin üzerinde yoğunlaşmaktadır. (İşlerini kuran girişimcilerin %12'si 26 yaşın altındadır).

OECD ülkelerinde sosyal katkı sağlayan kimi özel işletmelerin amacı düşük nitelikli, yüksek risk taşıyan kişileri işgücü pazarına 4 ay ile 2 sene arasında değişen sürelerin ardından entegre etmektir. Bu şirketler düşük sosyal hak maliyetleri ödemekte ve devletten bu tip çalışanları için mali teşvik almaktadırlar.

Türkiye'de, Üniversite programlarına girişimcilik derslerinin eklenmeye başlaması çok yakın tarihe rastlamaktadır. Oysa ki, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya gibi ülkelerde girişimciliğin öğrenime entegrasyonu için bir çok çalışma yapılmış ve yapılmaktadır. Girişimcilik kavramı ilkokulda başlamaktadır. Bu doğrultuda, öğretim görevlilerinin de girişimcilik konuları ile yoğrulmaları gereği ortadadır.

Belki de senelerdir üzerinde tartışılan Üniversite - Sanayi işbirliği farklı formlarda yeniden gözden geçirilecektir. Yeni girişimciliğin desteklenmesi amaç ise, bu amaca ulaşmada, taraflardan biri de 'yeni mezun girişimci adayları (GGGP)' olmalıdır. Üniversite, sanayi, genç girişimci, tecrübe sahibi emekli yönetici ve yönetici dernekleri ile vakıfları, mikro finans kaynakları, NGO'lar teknoparklar çatısı altında işbirliği yapar hale gelmelidirler. Innovation Relay Center'lar (Innovasyon Aracı Merkezleri) kurulmalıdır.

Ülkemizde, Organize Sanayi Bölgelerinin yayılımı, Teknolojik Gelişim sürecinde, Türkiye'nin Sanayi toplumu katı basamaklarında attığı adımların göstergesi olmuştur. Türkiye'nin rekabet avantajı olan coğrafi konumu, bölgesel gelişmişlik farkları, kalifiye ve göreceli ucuz insan gücü ile geniş iç pazarı yeni doğacak iş fikirlerine ışık tutmalıdır. Dünya pazarlarına kuvvetle çıkartabileceğimiz ürün gamları girişimciler tarafından bilinçli seçilmeli ve Dünya pazarlarındaki yenilikler takip edilmelidir. Teknolojik altyapı bugün tırmanmamız gereken kat, Dünya ile innovatif / teknolojik entegrasyon katı, teknoparklarda, organize girişimciliğin roketlendiği kat olmalıdır. Türkiye'nin Teknolojik altyapısı bu sıçramayı yapmaya müsait hale getirilmeli, IT omurgası güçlendirilmelidir. Araştırma, yayın, patent gibi konularda Avrupa Birliği düzeylerine ulaşılmalıdır. Türkiye'nin gündemine, son dönemdeki star yarışmalarının yanında, 'İş planı starı' yarışmalarını veya 'başarılı ya da umut vaat eden girişimciler ile projelerinin gelişimi konulu' yarışmaları taşıyamaz mıyız? Ülkemizde, ulusal düzeyde girişimcilik ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bunlardan biri 'TÜSİAD' tarafından desteklenmiş 'Türkiye'de Girişimcilik Raporu' dur. Girişimcilik konusuna ilgi duyanlar bu raporu inceleyebilirler.

 
  Bugün 34 ziyaretçi (38 klik) kişi burdaydı! Fatih DUMAN  
 
Fatih DUMAN Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol